WR-HABER

Kültür ve sanatın sentezi

Pera Müzesi 2023 yılında “Gelecek Hatıraları” ve “Tam Yerinden: İstanbul’a Panaromik Bakışın Tarihi” sergileriyle aramızda…

Suna ve İnan Kıraç Vakfı tarafından kurulan “Pera Müzesi” bu yıl da “Gelecek Hatıraları” ve “Tam yerinden: İstanbul’a panaromik bakışın tarihi” sergileriyle misafirlerini karşılıyor. 6 Ekim 2023 tarihinde ziyarete açılan sergiler 25 Şubat 2024 tarihine kadar açıktır.

Pera Müzesi, 2003-2005 tarihinde Mimar Sinan Genim’in tasarladığı projeyle Bristol Hotelin dışı korunarak hazırlanmış ve müze olarak halka sunulmuştur. Giriş katında resepsiyon, Artshop ve Pera Café, birinci katta “Kahve Molası” ve “Anadolu Ağırlıkları ve Ölçüleri” sergileri bulunuyor. İkinci katta “Osman Hamdi Bey ve Kesişen Dünyalar” sergileri, üç, dört ve beşinci katlarda ise değişen, süreli sergiler yer almaktadır. Tate Britain, Victoria ve St. Petersburg Rus Devlet Müzesi, Albert Müzesi, JP Morgan Chase Koleksiyonu, New York School of Visual Arts, Maeght Vakfı gibi sergilerle, “Jean Dubuffet”, “Henri Cartier-Bresson”, “Rembrandt”, “Niko Pirosmani”, “Josef Koudelka” “Joan Miró”, “Akira Kurosawa”, “Marc Chagall”, “Pablo Picasso”, “Fernando Botero”, “Frida Kahlo”, “Diego Rivera”, “Goya” gibi dünyaca ünlü sanatçıların eserlerini bizlere sunmuştur.

Dört bölümden oluşuyor.

2005 yılından beri her sene farklı farklı sergilerle birlikte gençlere destek olan ve çeşitli programlar düzenleyen bu müze geçtiğimiz günlerde iki yeni sergiyle bizlerle buluştu. “Gelecek Hatıraları sergisi, vakfın “Kütahya Çini ve Seramikleri” koleksiyonundan yola çıkmıştır. Gelecek hatıraları başlığıyla geçmişten esinlenerek geleceği okumayı hedefliyor. 18.yydan 20.yya uzanan koleksiyon geçmişten güncele dönük bir sergi yapmıştır. Sergi, “Motiflerin Hatırlattığı”, “Nesnelerin Hafızası”, “Bölgenin Hafızası” ve “Geleceği Hatırlamak” başlıklı dört bölümden oluşmaktadır.

“Geleceği hayal etmeye çalışıyoruz…”

Küratör Ulay Soley; “Gelecek hatıraları başlığı, serginin hem geçmişten esinlendiğini işaret ediyor serginin hem de geçmişi geleceğe dönük bir bakışla okumaya çalışıyor sergi. Dört bölümden oluşuyor ilki “Motiflerin Hatırlattığı” başlığını taşıyor ve burada daha çok koleksiyondaki eserlerin üzerlerindeki desenlerden, bitkisel bezemelerden esinlenen eserler görüyoruz. Bir sonraki bölüm “Nesnelerin Hafızası” başlığını taşıyor, bu bölümde de seramiğin malzemesine odaklanarak neden objeler biriktiriyor, neden koleksiyonlar yapıyoruz, bu objeleri geleceğe taşımayı neden istiyoruz? Biraz bu sorulardan yola çıkıyor. Üçüncü bölüm “Bölgenin Hafızası” başlığını taşıyor, bu bölümde de aslında seramiğin toprakla ilişkisine bakıyoruz dolayısıyla coğrafyayla ilişkisine bakıyoruz. Son bölüm ise “Geleceği Hatırlamak” başlığını taşıyor ve bu bölüm biraz daha spekülatif, biraz daha aslında bu objelere bakarak geleceği hayal etmeye ve kurgulamaya çalışıyoruz.” Dedi.

Bir diğer sergi “Tam yerinden: İstanbul’a panaromik bakışın tarihi” sergisi. Bu sergi ise Barker, Gudenus, Schranz, Melling, Dunn, Robertson gibi sanatçıların eserleriyle günlük objelerin birleşimiyle oluşmuş seçkileri bir araya getiriyor. Pnaromik İstanbul manzarasının büyütülmüş hali olarak tasarlanan sergide Şehrin eğlencesi, şehrin temaşası panaromik olarak nasıl gözüküyor diye gösterilmek istenmiştir. Alışık olduğumuz imgelerin, kuş bakışı görünüşü ve tarihi yansıtılmak istenmiştir.

“İstanbul imgelerinin önemli bir rolü var.”

Küratör Çiğdem Kafescioğlu; “İstanbul şehir görünümlerinin çok üretildiği ve dolaşıma girdiği şehirlerden biri. Roma gibi, Paris gibi, Kudüs gibi, Bağdat gibi pek çok şehir imgelerinin baskı ortamında, yağlı boya resim ortamında, karakalem ortamında dolaşıma girdiği bir dönemde İstanbul imgelerine çok fazla rastlıyoruz ve dolayısıyla bu tip temsillerin oluşumunda İstanbul imgelerinin önemli bir yeri ve rolü var. Biraz da bunun altını çizmek isteyerek sergiye “Tam Yerinden” dedik. Çünkü burası bu panaromik imgelerin oluştuğu yerlerden biri. Bu Tam Yerinde’nin bizim için bir anlamı daha var. Bulunduğumuz yer Tepebaşı ve biliyorsunuz burası İstanbuul manzarasının en çok görüldüğü yerlerden biri. Bu manzara meselesinin İstanbul için ne kadar merkezi bir şey olduğunun da altını çizmek istedik”

Diğer katları her zaman aynı kalan serginin üst katları her yıl farklı bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Bu yıl da bu iki sergiyi ziyarete açan müze gelecek yıl farklı sergilere ev sahipliği yapacak.

Posted on

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın